4 Ağustos 2007 Cumartesi

olympos




arkadaşlarla planlar yapılır akabinde 1 hafta izin alınır ve arabaya atlanıp doğruca antalya olympos yolu tutulur. gerçi daha önceki gidişlerimizde olymposa arabayla giden insanlar ''oha hayvana bak arabayla gelmis'' demek suretiyle eleştirilmiştir ama ne varki arbayla çevrenin daha zahmetsiz gezilebilmesi ve arabanın bagajında götürülen içkiler sayesinde 1 şişe biraya 5 ytl. vermek zorunda kalınılmaması gibi nedenlerle gençlik çaglarında yapılan eleştiriler afiyetle bir güzel yutulur. yaklasik 8 saatlik yolculuk sonunda olymposun güzide pansiyonlarindan orange'in klimali agac evlerinden 27 numarasina pazarlikla geceligi sabah ve aksam yemegide dahil olmak uzere 35 ytl'ye yerlesilir ve bir guzel uyunur. sabah kahvaltisi ardindan pansiyonun cardaklarinda yapilan tembellik sonrasinda deniz saati gelmistir sonunda... cocuklugumdan beri her deniz kenarina gittigimde ilkkez denize girdigim an bana hep cok ozel gelmistir. sanki eski bir dostla karsilasip merhabalasmak gibi hatta bir ayin gibi o ani asla aceleye getirmem once belime kadar suyun icine girerim sonra ellerimi suyun icinde gezindirrim ve en sonunda suyun dibine dalip nefesimin yettigi yere kadar yuzerim bu benim icin bir kucaklasma gibidir. belkide adim o yuzden sailor oldu :) neyse aksam yemeginden sonra cardakta king veya tabu oynayip evden getirdigimiz cep whiskilerini ictikten sonra ilk gece pansiyonumuzun diskosuna, ikinci gece okuze ucuncu gecede golge bara gittik ama bu sene en saglam mekan bence kesinlikle golgeydi, cacao adinda gayet basarili bir grup getirmisler. bunlarin disinda bir gunumuzu kemerde bir gunumuzude kasta gecirdik anlatilmaya deger olarak kemerde ilk kez jetskye bindim tamam kabul ediyorum 10 dakikasi 45 milyondu felan filan ama kesinlikle inanilmaz zevkliydi, olympostaki son gunumuzun aksamustu denizle vedalasip ormanlar arasinda yapilan bisiklet turundan sonra esylarimizi hazirlayip erkenden yattik ertesi sabah 6 da kalkip yola koyulduk...

Hiç yorum yok: